Bambunun Sürdürülebilirliği, Türkiye Enerji Kaynakları, Yangınlar
Bu haftanın Greenvibes bültenine hoş geldin. Yeşil Ajans’ta yerelden ve dünyadan ekolojik haberlere biraz değinip Derin Yeşil’de bambunun sürdürülebilirliğinden bahsettik. Bir İmza da Sen At’ta güncel imza kampanyalarını ve Gezegenimizin Son Durumu bölümünde küresel ısınma ve karbon salımlarımızın geldiği noktayı derledik.
Greenvibe’ının bol olduğu, keyifli okumalar dileriz.
DERİN YEŞİL

BAMBUNUN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ
Ceren Özcan Tatar
Atkısız yaşamın yıldızlarından biri bambu. Atkısız yaşama ilgi duymaya başlayan herkesin aklını çelen “fancy” ürünlerin bir kısmını bambular oluşturuyor ve bambu genel olarak plastik ve sentetik malzemelere göre çevre dostu, daha yeşil alternatifler olarak öneriliyor. Giysilerden kahve kupalarına pek çok ürün için hammadde olan bambu şirketlerin “daha yeşil” ürün pazarlamasında da başı çekiyor.
Peki ama, bambuların çevresel faydalarının arkasındaki gerçek ne? Bambu gerçekten çevre dostu bir ürün mü yoksa sürdürülebilir diye anlatılan bir yeşil aklamanın parçası mı?
Bambu neden çevre dostu ürünler arasında özel bir yere sahip?
Bambunun en büyü lavantalı hızlı büyüyen bir bitki olması. Bu nedenle daha çevresel bir ekin olarak değerlendiriliyor. Aslında ekimi yapılan 1500’den fazla bambu türü mevcut. Bambuların hızlı büyümesinin ardında ise evrimsel adaptasyon var. Yoğun ormanlarda yetişen bambu güneş ışığına en kısa sürede erişebilmek için hızla büyümeye ihtiyaç duyuyor. Genelde bir bambunun erginliğe erişmesi 4-5 yıl sürüyor ve 30 metre boya sahip olabiliyorlar. Büyüme sezonlarında odunsu gövdelerini geliştiren bambular bu süreçte ok dayanıklı ve güçlü lifler üretiyorlar -bambu ürünlerin çok tercih edilme sebeplerinden biri de bu-.
Bambular toprakları rizom ağı ile kendi kendine üreyebilen bir bitki türü. Bu da yetişebildik her yerde hızla yayılmasını sağlıyor. Ayrıca bambular toprağın yapısını iyileştiriyor, erozyona ve toprak kaymalarına engel oluyor. Yani çevresel anlamda baya faydaları olan bir bitki.
Bambu kullanmanın avantajları neler?
Bambuların toprağı ve çevreyi iyileştirdiğini yukarıda konuştuk. Hızlı yetişmesi kısa bir hasat süresi olduğu anlamına geliyor. Bir ağaçtan farklı olarak bambu kesilince ölmüyor, tekrar büyümeye devam ediyor. Bu da aslında karbondioksit yutma kapasitesini kaybetmediği anlamına geliyor. Genel olarak bir bambu ormanının diğer ağaçlardan oluşan ormanlar kadar çok karbondioksit yatabildiniz düşünüldüğünde bu çok önemli bir detay haline geliyor.
Bambuyla ilgili bir diğer güzel nokta ise gelişim dönemlerinde bambuların pestilim ve herbisitlere ihtiyaç duymaması. Ayrıca organik madde bakımından fakir toprakta ve nispeten az suyla da yetişebiliyorlar. Gübrelenmeye ihtiyaç duymuyor ama organik maddeyi artırınca da tüm diğer bitkiler gibi olumlu yanıt veriyor. Az su ihtiyacı, fakir toprakta, gübresiz ve tarım zehirsiz büyümesi ile hem çevre hem de üretici dostu bir imaj çiziyor bambu.
Bambunun anti bakteriyel ve anti fungal özellikleri de hem üretimde hem de kullanımda tercih edilmesinin bir diğer sebebi.

Bambu sürdürülebilir bir malzeme mi?
Geldik o kritik soruya: bambu sürdürülebilir bir malzeme mi?
Bu soruyu yanıt vermek için birkaç farklı alandan daha bilgiye ihtiyacımız var:
- Hammaddenin kaynağı
- Yetiştirme yöntemi (su ve kimyasal girdiler)
- İşleme süreci (enerji, su ve kimyasal kullanımı dahil)
- Nakliye koşulları
Bambudan elde edilen en yaygın kumaş türü rayon. Viskos ya da eko-kaşmir olarak da biliniyor. Rayon yüksek derecede işlenen, yoğun kimyasal girdi gerektiren bir ürün ne yazık ki. Bambu rayon denmesinin sebebi biraz daha ekolojik göstermek olarak görülebilir. Bambu gövdeleri liflerinin parçalanabilmesi için yakıcı bir soda içerisinde bekletiliyor. Ardından lifler sodyum hidroksit ya da karbon disülfit ile beyazlatılıyor. Bu işlemler sırasında çok yoğun olarak su da kullanılıyor, ayrıca bambuların antibakteriyel özellikleri de yitiriliyor.
Bu çok yüksek miktarda su, kimyasal ve ağartıcı kullanımı bambudan üretilen kağıt ve tuvalet kağıtları için de geçerli. Dolayısıyla bambu tuvalet kağıdı alırken bir yeşil aklama kurbanı olmamaya dikkat etmek gerekiyor.
Bambu ürünlerin nakliyesi konusunda da akıllarda bolca soru işareti var. Çoğu bambu ürün Çin’den dünyaya dağılıyor. Format Stewardship Council tarafından sertifikalandırılan bambu ormanlarından elde edilen bambu ürünlerde bile nakliye sırasında salınan karbon sorgulanması gereken bir şey, çünkü her halükarda çok yol kat etmiş olacak.
Bambu çevre için kötü mü?
Bambu kendi kendine çevreye ve yerel ekosistemlere oldukça faydalı bir bitki.Ama işin içine insanlar için yetiştirme ve işleme girince durum biraz karmaşıp çevresel sürdürülebilirlikle ilgili problemler doğmaya başlıyor.
Kimyasallarla işlenene ve sentetik malzemelerle karıştırılan bambu ürünler de çevre dostu etiketiyle satılabiliyor. Örneğin bambu saplı diş fırçaları çoğunlukla plastik fırçalara sahip oluyorlar. Bambu kupalar ya da mutfak ürünleri melamin
Bağlayıcı/yapıştırıcılar ile birleştiriliyor – ki bu insan sağlığını ciddi şekilde tevhid eden bir ürün-.
Böyle başka malzemelerle karıştırılan bambular ne yazık ki geri dönüştürülmesiyle ya da kompostlanamıyor da. Bu şekilde çevresel anlamda pek sürdürülebilir değil yani ne yazık ki.
Hangi ürünler bambudan üretiliyor?
Bambudan üretilen ürün çeşitliliği çok fazla ama genel anlamda 5 başlıkta toplayabiliriz.
1.Kağıt Ürünleri

Bambunun kağıt ürünlerinde kullanılmasının arka planında ormansızlaşmayla mücadele yer alıyor. Tabii bambu dikmek için kesilen ormanları görmezden gelirsek.
Baskı amaçlı kullanılan kağıtların yanında bambu, tuvalet kağıdı, kağıt kabul ve kahve filtresi yapımında da kullanılıyor. Ayrıca bambu paketleme ürünlerinin de piyasadaki pek çok alternatife göre daha sürdürülebilir görüldüğünü de eklemek gerekir.
2. Giyim ve Tekstil

Bambu kumaşların giyimde kullanılması da git gide popülerleşen bir durum. Pamuk gibi talepkar bitkilere göre daha çevre dostu olarak tanımlanan bambu, yukarıda da konuştuğumuz gibi- her zaman o kadar da çevre dostu olamayabiliyor.
Bambu keten gibi bambu kumaşlar daha güçlü ve dayanıklı, nefes alır, su emici ve hızlı kuruyan yapıya sahip oluyorlar. Bu nedenle hem çevre dostu olarak hem de genel tüketim ürünlerinde git gide popülerleşiyor. Öte yandan tamamen organik bambu tekstil ürünü bulmak oldukça zor, o yüzden bambu tercih ederken dikkatli olmakta fayda var.
3.Plastiğe Alternatif

Bambu ürünlerin en büyük faydası plastiğe gerçekten alternatif olabilmesi. Pek çok tek kullanımlık plastik yerine çok kullanımlık bambular var. Pipetlerden çantalara, kahve kaplarından telefon kılıflarına, saatlerden bebek bezlerine yaygın bir ürün alternatifi sunuyor bambu bizlere. Üstelik bambu bebek bezleri ve pedler plastik alternatiflerine göre doğada yok olabiliyor.
4.Bambu Atığından Yapılan Ürünler
Bambu “cipsi” ile yapılan bambu lifi ve partikülleri içeren ürünler de var, çoğunlukla da kömür, Petre veya gaz yerine biyoenerji üretmek için kullanılıyor ve daha az karbon salarak çevre dostu bir mangal keyfi sunabiliyor. Bambu kömürünün Sahra-altı Afrika’daki odun kullanımının %64 azaltacak kadar enerji üretebildiğini de eklemek lazım. Bambu atıklardan üretilen aktif karbon ise bildiğimiz gibi sağlık alanında sıkça kullanılan bir ürün halini aldı.
Bambular çevre dostu mu? Çevre için daha mı iyi?
Sürdürülebilir yöntemlerle üretilen bambu oldukça etik ve çevre dostu bir ürün. Ama kurtarıcımız bambu demek yanlış olur. Elbette daha bambunun daha ekolojik bir gelecek sunduğunu söyleyebiliriz ama hem yetiştirme hem de işleme koşullarından dolayı bambunun yeşil aklama için kullanılmamasına dikkat etmemiz gerekiyor. Daha sürdürülebilir olması için daha temiz üretim ve işleme süreçlerinin geliştirilmesine ihtiyacımız var.
Belki her sektörde ahşap ve sentetik malzemenin yerine kullanılamaz ama git gide yaygınlaştığını söyleyebiliriz. Bambulardan üretilen biyoplastik gibi malzemelerin farklı sektörlerde yaygınlaştığını da unutmamak gerekir.
Tüketici olarak tüketim davranışlarımızda daha “yerel” ve sürdürülebilir şekilde üretilmiş ve ormandan ürüne olan yolculuğu şeffaf olan bambuyu tercih etme gibi bir sorumluluğumuz var. Bu noktada tüketici olarak yine ve yeniden gücümüzü hatırlatmak isterim.
Toparlayacak olursak, bambunun çevre dostu bir ürün olduğunu söyleyebiliriz. Öte yandan bambunun sürdürülebilirliğine ilişkin devam eden endişelere karşı da sürekli uyanık olmamız gerektiğini de ekleyebiliriz.
YEŞİL AJANS
Türkiye Yanmaya Devam Ediyor: Çeşme ve Datça’da Orman Yangınları

İzmir’in Çeşme ilçesinde Kutlu Aktaş Barajı yanındaki makilik alanda yangın çıktı. Yangının kaynağının bölgede yer alan çiftlikte kaynak yapan işçilerin çalışma esnasında çıkardıkları kıvılcım olduğu öğrenildi. Bu kıvılcımın kuru otları tutuşturması sonucu başlayan yangınla ilgili 7 işçi gözaltına alındı. Şiddetli rüzgâr nedeniyle kontrol altına alınması zorlaşan yangına İzmir Orman Bölge Müdürlüğü ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin işbirliği ile müdahale ediliyor. Yangınla mücadele devam ederken tedbir amaçlı iki sitenin tahliye edildiği öğrenildi.
Muğla’nın Datça ilçesinde Kocadağ mevkiinde ormanlık alanda ise sebebi hâlâ tespit edilemeyen bir orman yangını daha başladı. Kısa süre içinde alevler, hava koşulları nedeniyle tehlikeli bölgelere yayıldı. Muğla Orman Bölge Müdürlüğü bölgede söndürme çalışmalarına başladı. Bununla birlikte belediyelerin itfaiye ekipleri ve askerler de söndürme çalışmalarına destek veriyor. Datça Kaymakamı Mesut Çoban, 20 evin tahliye edildiğini ve 5 kişinin yaralandığını açıkladı.
“Küçük dikkatsizlikler telafisi zor sonuçlara neden olabilir.”
***
SEFiA Raporuna Göre Türkiye’nin “Çevresel Ürünler”e Talebi Arttı

Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği tarafından hazırlanan “Çevresel Ürünlerin Ticareti Raporu: Dünyada ve Türkiye’de Çevresel Ürünler” raporuna göre doğadaki tahribatı en aza indirgemeyi amaçlayan “çevresel ürünler”e dünyada ve özellikle Türkiye’de talebin arttığını ve Türkiye özelinde önemli bulgular olduğunu ortaya koyuyor. Türkiye’nin çevresel ürün ihracatı otomotiv sektöründe yoğunlaşırken bu ürünlerin toplam ihracat oranı 2010’da %6,1’e, 2020’de ise %9,1’e yükseldi. Çevresel ürünlerin toplam ithalat oranı ise 2016’da %12 iken 2020’de %9,1’e düştü.
SEFiA Direktörü Bengisu Özenç’e göre Türkiye enerji dönüşümünde de dışa bağımlı bir konumda. Ayrıca, ihracat pazarında güç kaybetmemesi adına Türkiye’nin güneş enerjisi ürünleri başta olmak üzere yenilenebilir enerji ekipmanları ve elektrifikasyonu destekleyen bileşenler üretimine yönelmesi ülke için bir fırsat olabilir.
***
TEİAŞ Elektrik Üretim Santrallerine Maddi Destek Verecek

Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (TEİAŞ), 43 elektrik üretim santraline mayıs ayı için “elektrikte sürdürülebilirlik ve arz güvenliğini sağlamak amacıyla” yaklaşık 285 milyon lira kapasite ödemesi yapacak.
Bu ödemelerin yapılacağı santraller arasında 14 yerli kömür yakıtlı termik santral, 4 yerli ve ithal kömür yakıtlı termik santral, 15 doğalgaz yakıtlı elektrik santrali ve 10 hidroelektrik santrali bulunuyor. Bu santrallere yapılacak ödemeler içinde en yüksek miktar olan 18 milyon 340 bin 819 lira İzmir Elektrik Üretim Ltd. Şti’ne yapılacak. Akbelen Ormanı’nın kömür madeni uğruna yok olmaması için mücadele veren Milas’taki İkizköylülerin yıllardır protesto ettiği Yeniköy Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş de 5 milyon 617 bin 919 lira verilerek desteklenecek. Yerli kömür yakıtlı santrallerin arasında Yatağan, SOMA-B gibi kömürlü termik santrallar da bulunuyor.
***
Munzur Vadisi HES Tehlikesini Atlattı

Türkiye’nin 46 milli parkından biri ve büyük bir doğal zenginliğe ev sahibi olan Munzur Vadisi Milli Parkı, Hidroelektrik Santralı (HES) tehlikesine karşı hukuki mücadelesini kazandı. Beşte biri endemik olmak üzere 2 bine yakın flora türünün saptandığı, bununla birlikte Anadolu Parsı ve endemik bir Alabalık türü dahil olmak üzere birçok hayvana yuva olan vadi için 4 baraj ve 5 HES projesi planlanmıştı. Planlanan bu projelere karşı 2010’da Tunceli Barosu’nun açtığı davayla Danıştay yürütmeyi durdurma kararı vermişti. Daha sonra bu projelere “Üstün Kamu Yararı” gözetildiği için izin verildi ve 2011’de tekrar dava açıldı. Bölge için hazırlanan bilimsel raporlar ile birlikte uzun süren hukuki mücadelenin ardından projelerin iptal kararı Danıştay tarafından verildi.
Bu iptal kararı sayesinde Munzur Vadisi ve Nehri’ndeki ekolojik yaşam korundu ve Ovacık’ın büyük bölümünün baraj altında kalmasından kurtarıldı. Bunlarla birlikte bölge için hazırlanan Uzun Devreli Gelişme Planı da hükümsüz kaldı, Munzur Gözeleri Rekreasyon Projesi de iptal edildi.
İkizköy Çevre Komitesi: “Kömürsüz Gelecek Mümkün”
İkizköy halkı Akbelen Ormanı’nın kömür madenleri için yok olmaması adına mücadelesini sürdürüyor. İkizköy Çevre Komitesi kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla basın açıklaması yaptı. Komite, “Yeniköy ve Kemerköy Termik Santralları Cephesinde Yeni Bir Şey Yok!” diye seslendi. Açıklamada, “Yeniköy Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret AŞ (YK Enerji), kamuoyunu yanıltıcı açıklamalarını sürdürüyor. Çok sayıda tanınmış gazeteci ve televizyoncuyu Kemerköy Termik Santralı’na götürerek ne kadar ‘çevreci’ bir tesis işlettiklerini gösterip gerçekleri gizleyen birtakım bilgileri medyada dolaşıma sokuyor.” ifadelerini kullandılar. Ayrıca santrallerin iyileştirme projelerinin gerçekleştirilmemesine rağmen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından “Çevre İzni” verildiği belirtildi. Bunun sonucunda sık sık baca gazı çıkışında gerçekleşen “arızalar” yüzünden bölge halkı fiziksel olarak etkileniyor. Bunlara ek olarak Sağlık ve Çevre Birliği’nin Ocak 2022’de açıkladığı çalışma sonuçlarına göre; 1986-2020 yılları arasında neden oldukları hava kirliliği ile bu iki santral toplamda en az 35 bin kişinin erken ölümünden sorumlu.olduğu ortaya çıktı. Komite; emekçileri işsiz, gelirsiz, güvencesiz bırakmadan kömürden çıkışın mümkün olduğunu vurgulayarak “40 bin zeytin ağacı ile, 780 dönüm yaşlı ve doğal kızılçam ormanı ile kömür için yok etmeyin! İkizköy’ü ve Akbelen Ormanı‘nı rahat bırakın!” diyerek seslendi ve ekledi: “Sağlıklı, insan onuruna yakışır, doğa haklarına saygılı, kömürsüz bir gelecek mümkün!”
Ayrıca İkizköy Çevre Komitesi, 17 Temmuz’da Akbelen Nöbeti’nin birinci yılını kutlayacak.
***
Portekiz’de Orman Yangını

Avrupa kıtasında hüküm sürdüren sıcak hava dalgası Portekiz’i de etkisi altına aldı. Aşırı sıcaklar nedeniyle ülkenin birçok noktasında orman yangınları çıktı. Yangınlar sebebiyle 29 kişi yaralandı. Portekiz Sivil Koruma Ajansı’nın açıkladığı verilere göre üç binden fazla itfaiyecinin ve 60 yangın söndürme uçağının yangınlarla mücadele ettiği bilgisine ulaşıldı.
Geçtiğimiz aylarda Portekiz’in yüzde 96’sının kuraklık riski taşıdığı açıklanmıştı.
***
BM Genel Sekreteri Kuzey ve Güney Arasındaki Ayrımın Büyümesinin “Ahlaki Açıdan Kabul Edilemez” ve Tehlikeli Olduğunu Belirtti

BM Genel Sekreteri António Guterres, insanlığın kuzey ile güney arasındaki eşitsizliği artıran “mükemmel bir kriz fırtınası” ile karşı karşıya olduğu konusunda uyardı. Belirtilen eşitsizliğin sadece “ahlaki açıdan kabul edilemez” değil, aynı zamanda tehlikeli, çatışmalı bir dünyada barışı ve güvenliği daha da tehdit ettiğinin altını çizdi.
Bu hafta memleketi Lizbon’daki BM Okyanus Konferansı’nda Guardian’a konuşan Guterres, en büyük endişesinin küresel sorunların zengin ile fakir arasındaki uçurumu genişletmesi olduğunu belirtti.tti.
Guterres, dünyanın karşı karşıya olduğu tüm krizlerin en önemlisinin iklim krizi olduğunu söyledi.
“Bu yüzden Ukrayna’daki savaşın büyük ölçüde iklim eylemine odaklanmasını engellenmesi çok endişe verici. İklim sorununu kolektif gündemimizdeki en önemli konu olarak yeniden gündeme getirmek için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız. Gezegenden daha fazla, risk altında olan asıl şey insanlık.”
***
Amazon, Londra’daki Binlerce Minibüs Teslimatının Yerini Alacak E-Kargo Bisiklet ve Yaya Teslimat Personelinden Oluşan Bir Ekip Başlatıyor

Amazon, ilk “mikromobilite” merkezini Hackney, doğu Londra’da açıyor; mevcut bir elektrikli araç filosuyla birlikte, başkentin ultra düşük emisyon bölgelerinin yaklaşık 10’unda yılda 5 milyon teslimata katkıda bulunacak. Bisikletler doğrudan Amazon tarafından değil, çeşitli ortak işletmeler tarafından işletilecek. Amazon, karbon emisyonlarını azaltma çabalarının bir parçası olarak bu yıl İngiltere genelinde daha fazla dağıtım merkezi planlıyor.
Amazon İngiltere ülke müdürü John Boumphrey şunları söyledi: “Amazon, küresel bir net- sıfır karbon geleceğine doğru ilerliyor. Bunu yapmanın bir yolu da ulaşım ağlarımızı dönüştürmek. Yeni e-kargo bisikletlerimiz ve büyüyen elektrikli araç dağıtım filomuz, önümüzdeki aylarda Londra ve Birleşik Krallık’ta her zamankinden daha fazla sıfır emisyonlu müşteri teslimatı yapmamıza yardımcı olacak.”
🌍 GEZEGENİMİZİN SON DURUMU
İnsan Kaynaklı Küresel Isınma(30.06.2022): +1.253863742 °C
Sıfır Emisyona Ulaşmak İçin Kalan Süre: 7 Yıl 8 Gün
Yenilenebilir Enerji Kaynağı Oranı: %13.03
Yeşil İklim Fonu: 9.52 Milyon Dolar
Yerli Halklar Tarafından Korunan Doğal Alanlar:43.5 Milyon km2
Haftalık C02 Ortalaması
11 Temmuz 2022: 420.99 ppm
1 sene önce: 418.94 ppm
1 senelik değişim: 2.05 ppm (0.49%)
10 sene önce: 395.15 ppm
Güvenli seviye: 350 ppm
✍🏻 BİR İMZA DA SEN AT
Change.org’daki iklim ve ekoloji ile ilgili imza kampanyalarını senin için derledik. Bir imzadan ne olur deme, çok güzel şeyler oluyor bile.
- Zeytin Hayattır
- Eskişehir Kömür Olmasın
- Türkiye 2030’a Kadar Kömürden Çıksın
- Yeni Orman Kanunu İstiyoruz
- İklim Acil Durumu İlan Edilsin
- Adana’da Bir Kömürlü Termik Santral Daha İstemiyoruz.
- Plastiksiz Kargo İstiyoruz.
- Avcılık Tamamen Yasaklansın.
- İkizköy Akbelen Ormanının Kömür Madeni için Kesilmesini Durdurulsun.
- Tek Kullanımlık Plastikler Yasaklansın.
- Yeşiller Partisi’nin Kuruluşu Engellenmesin.
BİZİ TAKİP EDİN 🌿
Bu ve benzeri sürdürülebilir, ekolojik ve atıksız yaşam ipuçları ve haberlerine güncel bir şekilde ulaşmak için Greenvibes’ı, Nil’i ve Ceren’i Instagram üzerinden takip edebilirsiniz.
Bültenimize katkı sağlayan yeni ekip arkadaşlarımız Deniz ve Şevval’e teşekkür ederiz.