Plastiklere Alternatifler, İnsanlık Tarihinin En Yüksek CO2 Seviyesi
Bu haftanın Greenvibes bültenine hoş geldin. Yeşil Ajans’ta yerelden ve dünyadan ekolojik haberlere biraz değinip Derin Yeşil’de plastik alternatifleri inceledik. Bir İmza da Sen At’ta güncel imza kampanyalarını ve Gezegenimizin Son Durumu bölümünde küresel ısınma ve karbon salımlarımızın geldiği noktayı derledik.
Greenvibe’ının bol olduğu, keyifli okumalar dileriz.
DERİN YEŞİL

Gezegenimiz İçin Plastiksiz Yaşam Uygulamaları
Plastik çağında plastiklere alternatifler
Nil Ormanlı Balpınar
Plastik kullanımının çok fazla olduğu bir çağda yaşasak da tüm bu ürünlerin doğa dostu, sürdürülebilir alternatiflerini bulmak mümkün. Ama alternatiflere geçmeden önce gelin birlikte plastiğin zararların biraz bahsedelim.

Plastiklerin hammaddesi genellikle petroldür ve doğada kendiliğinden parçalanıp yok olmazlar, sadece gözle görülmeyecek kadar küçük parçalara bölünerek mikroplastikler haline gelir, denizlerimizi, okyanuslarımızı, toprağımızı, yer altı sularını, gıdamızı ve dolayısıyla da bizim vücutlarımızı kirletirler.
Dünya üzerinde her sene yaklaşık 300 milyon ton (yaklaşık 1.200 adet balinaya eş değer olarak düşünebilirsiniz) plastik üretiliyor ve üstelik bunların yarısı tek kullanımlık yani en fazla on dakika kullanıp sonra çöpe attığımız plastik ürünler. Ve ne yazık ki çalışmalar dünya üzerinde üretilmiş ve atık haline gelmiş plastiklerin sadece %9’unun geri dönüştürüldüğünü gösteriyor.
“Peki geri dönüşüm tesislerine gitmiyorsa bu plastikler nereye gidiyor?” dediğinizi duyar gibiyim. Çok doğru bir soru.
Geri kalanlar rüzgâr ve yağmurların etkisiyle yolculuklarını deniz ve okyanuslarda tamamlıyor veya yanıyor/yakılıyor.
Şu an mesela 7. Kıta adını verdiğimiz, Pasifik Okyanusu’nun ortasında bir çöp alanı mevcut. Kıta deyince katı, üzerinde yürüyebileceğimiz ada gibi bir şey gelmesin tabii ama, çorba benzeri, okyanus tabanına kadar inen çöplerden oluşmuş 1,6 milyon kilometrekarelik bir alan. Fransa’nın üç katına, Türkiye’nin beş katına tekabül ediyor. 1,8 trilyon plastik içeriyor. Total ağırlığı ise 80,000 ton.
Bunun önüne geçmek istiyorsak başta tek kullanımlık plastikler olmak üzere, plastikleri hayatımızdan çıkarmalı, zorunlu olarak kullandıklarımız var ise onların atıklarını da geri dönüşüme göndermeliyiz.
Öncelikle tek kullanımlık plastiklerin alternatifleriyle başlayalım.
Plastik pipet >> cam/bambu/çelik/kâğıt/buğday sapı pipet
Plastik çatal bıçak kaşık >> bambu/çelik çatal bıçak kaşık
Plastik bardak >> çelik/silikon bardak
Plastik su şişesi >> suluk veya termos
Plastik poşet >> bez çanta
Plastik buzdolabı poşeti >> silikon gıda çantası, balmumu kumaş
Streç film >> silikon gıda bonesi, balmumu kumaş

Gelelim, nispeten daha uzun kullanımlı ama yine plastik ürünlere:
Duş jeli >> doğal sabun
Şampuan >> katı şampuan veya sabun
Plastik duş lifi >> örgü lif, kabak lifi
Plastik diş fırçası >> bambu diş fırçası
Plastik saplı kulak çubuğu >> kâğıt saplı kulak çubuğu
Plastik bulaşık süngeri >> ahşap fırça, örme bez, kabak lifi

Tabii ki plastikler bunlarla bitmiyor. Mesele ambalajlı gıdalar. Hem işlenmiş gıda olmaları sebebiyle bizim sağlığımıza hem de ambalajları sebebiyle doğaya zarar verdikleri için kendi atıştırmaklarımızı, gıdamızı kendimiz evimizde yapabilir, onları yanımızda taşırken de buzdolabı poşeti ya da plastik kaplar yerine cam kavanozlardan, balmumu kumaşlardan faydalanabiliriz.

Bunun dışında oyuncakların da birçoğu plastiktir. Hatta birden fazla malzemeden üretildikleri için geri dönüşmezler. Plastik oyuncaklar yerine ahşap ya da ikinci el ürünler tercih edebiliriz.
Ayrıca bazı kıyafetlerimizin içinde de plastik vardır, bunlara polyester kumaş denir. Her yıkamada sularımıza daha fazla mikroplastik salarak ayrı bir kirliliğe sebep olurlar. Yeni bir kıyafet satın alırken kumaş türüne dikkat ederek satın almalı, ikinci el ürünlere şans vermeliyiz.
Peki ya mecburen kullandıklarımız ne olacak?
Sıfır Atık Yönetmeliği’nin geçmesiyle birlikte artık her ilçe belediyesi, atıklardan sorumlu hale geldi. Eğer evde geri dönüşüm yapmıyorsanız, yarın ilk iş ilçe belediyenizi arayarak geri dönüşüm yapmak istediğinizi, bunun için nasıl bir yol izledikleriniz sorabilirsiniz.
Tüm bu öğrendiklerimiz doğrultusunda altını çizmek istediğim birkaç nokta daha var:
1. Her plastik geri dönüşmez.
Nasıl anlayacağım derseniz, internetten plastik türlerini araştırabilir, numaralarına göre geri dönüşüp dönüşmediklerini öğrenebilirsiniz. Böylece plastik bir ürün satın almak “zorunda” kalırsanız ambalajın arkasındaki sayının ne ifade ettiğini, o ambalajın geri dönüşüme uygun olup olmadığını anlayabilirsiniz.
2) Geri dönüşüm son çaredir.
Diyelim ki ambalaj üzerindeki rakam geri dönüştürülebildiğini gösteriyor, işte o anda geri dönüşümün de maliyetli bir iş olduğunu, işlemler sırasında su ve elektrik kullanıldığını unutmamalı; o plastiğe gerçekten ihtiyacımız olup olmadığını sorgulamalı ve doğa dostu alternatifi olup olmadığına bakmamız gerektiğini aklımızın bir köşesinden çıkarmamalıyız. Her zaman dediğimiz gibi, geri dönüşüm son çaredir, önemli olan onları hayatımıza hiç sokmamak.
3) Plastiksiz yaşam sıfır plastik mi demektir?
Bu çok büyük bir yanılgı ne yazık ki. Plastiksiz yaşama geçiyoruz diye evdeki tüm plastikleri atmamalıyız. Onlar için de kaynak kullanıldığını ve bir önceki maddede de söylediğimiz gibi geri dönüşüm işlemlerinin çok da doğa dostu olmadığını unutmamalıyız. Ne yazık ki hepimizin evinde plastikler mevcut, onların kullanım işlevini değiştirip yeniden değerlendirebilir veya ihtiyacı olan bir başkasına verebiliriz.
Evet, gördüğümüz gibi plastik yaşam mümkün. Umarım sizler de en kısa zamanda gezegenimizin adına plastikleri hayatınızdan çıkarır, daha doğa dostu bir yaşama doğru adımlar atmaya başlarsanız. Çünkü unutmayın, yaşayabileceğimiz BAŞKA BİR GEZEGEN YOK…
**Bu yazı daha önce “plastiksiztemmuz.org” sitesinde yayınlanmıştır.
YEŞİL AJANS
• En Yüksek CO2 Seviyesi!

Hawaii’deki Mauna Loa Gözlemevi’nden alınan yeni veriler, Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi (NOAA) tarafından yayınlandı. İnsanlık tarihinde ilk defa aylık ortalama karbondioksit (CO2) seviyeleri rekor düzeyde milyonda 420 parçanın (ppm) üzerine çıktı.
CO2 seviyeleri yıl boyunca dalgalanır ve ilkbaharın sonlarında en yüksek değerlere ulaşır. Kuzey Yarımküre’ye yaz geldiğinde, artan bitki örtüsü atmosferden çok fazla karbon çeker ve seviyeleri düşürür. Ancak ulaşım, sanayi, elektrik üretimi ve ormansızlaşma gibi diğer kaynaklardan kaynaklanan emisyonlar, 19. yüzyılın ortalarından bu yana yıl boyunca atmosfere büyük miktarlarda CO2 saldı ve bu da atmosferik karbonun zaman içinde önemli ölçüde artmasına neden oldu. Geçen yılın en yüksek ayı olan Mayıs’ta, 419,13 ppm kaydedildi. Yirmi yıl önce, yılın en yüksek ayında CO2 seviyesi 375,93 ppm’di – ve 1958’de, bilim adamlarının Mauna Loa’da CO2 verilerini toplamaya başladığı ilk yıl, yılın en yüksek ayı sadece 317,51 ppm idi. NOAA’nın açıkladığı son değerler ile yeni bir rekor kırılmış oldu.
• Stanford’a 1.1 Milyar Dolarlık Sürdürülebilirlik Okulu Desteği

Girişim yatırımcısı John Doerr ve eşi Ann Doerr Stanford Üniversitesi’nde açılan Sürdürülebilirlik Okuluna 1.1 Milyar Dolarlık bağışta bulundu. Bağışın üniversitenin 70 yılın ardından açılan ilk yeni okuluna isim verme hediyesi olduğu belirtiliyor. Stanford Doerr Sürdürülebilirlik Okulu’nun Eylül ayında açılması ve gezegenin karşı karşıya olduğu acil soruları ele alması bekleniyor. Girişimin ölçeği, üniversiteyi dünya çapında iklim değişikliğiyle mücadele çabalarını hızlandıracak şekilde konumlandırıyor. Ann Doerr, “Amacımız, çocuklarımızın yaşanabilir bir gezegene sahip olmasını sağlamak” dedi. Silikon Vadisi risk sermayedarı, mühendis ve iklim değişikliği ve etkisi hakkında en çok satan kitapların yazarı John Doerr, “Bunun belirleyici on yıl olduğunu biliyoruz” dedi ve hem acil sonuçları hem de uzun vadeli vizyonları ve çığır açan teknolojileri dört gözle beklediğini ekledi.
• Ölü Balinanın Karnından 15 Kilo Plastik Atık Çıktı

Mayıs ayının ilk günü Rodos Adası’nda kıyıya vuran dev gagalı balinanın otopsisinde karnından 15 kilo plastik atık çıktı. 900 kg ağırlığındaki balinanın ölüm nedeninin yuttuğu ve midesinde biriken bu plastikler olduğu açıklandı.
🌍 GEZEGENİMİZİN SON DURUMU
İnsan Kaynaklı Küresel Isınma(11.05.2022): +1.2497456 °C
Sıfır Emisyona Ulaşmak İçin Kalan Süre: 7 Yıl 72 Gün
Yenilenebilir Enerji Kaynağı Oranı: %12.92
Yeşil İklim Fonu: 9.52 Milyon Dolar
Yerli Halklar Tarafından Korunan Doğal Alanlar:43.5 Milyon km2
Haftalık C02 Ortalaması
10 Mayıs 2022: 421.13 ppm
1 sene önce: 419.81 ppm
1 senelik değişim: 1.32 ppm (0.31%)
10 sene önce: 397.15 ppm
Güvenli seviye: 350 ppm
✍️ BİR İMZA DA SEN AT
Change.org’daki iklim ve ekoloji ile ilgili imza kampanyalarını senin için derledik. Bir imzadan ne olur deme, çok güzel şeyler oluyor bile.
- Zeytin Hayattır
- Eskişehir Kömür Olmasın
- Türkiye 2030’a Kadar Kömürden Çıksın
- Yeni Orman Kanunu İstiyoruz
- İklim Acil Durumu İlan Edilsin
- Adana’da Bir Kömürlü Termik Santral Daha İstemiyoruz.
- Plastiksiz Kargo İstiyoruz.
- Avcılık Tamamen Yasaklansın.
- İkizköy Akbelen Ormanının Kömür Madeni için Kesilmesini Durdurulsun.
- Tek Kullanımlık Plastikler Yasaklansın.
- Yeşiller Partisi’nin Kuruluşu Engellenmesin.
BİZİ TAKİP EDİN 🌿
Bu ve benzeri sürdürülebilir, ekolojik ve atıksız yaşam ipuçları ve haberlerine güncel bir şekilde ulaşmak için Greenvibes’ı, Nil’i ve Ceren’i Instagram üzerinden takip edebilirsiniz.