Greenvibes Ekolojik

Doğa Dostunuz Olsun

Atıksız Yaşamın Başucu Kitabı, Gıda İsrafı

Bu haftanın Greenvibes bültenine hoş geldin. Yeşil Ajans’ta yerelden ve dünyadan ekolojik haberlere biraz değinip Yeşil Sohbetler’de Fazla Gıda ile söyleştik. Yeşil Kütüphane’de Ceren’in Atıksız Yaşam – Değerlerini Yaşamın Yolu kitabını inceledik. Bir İmza da Sen At’ta güncel imza kampanyalarını derledik. 

Greenvibe’ının bol olduğu, keyifli okumalar dileriz.


YEŞİL AJANS

• Kadıköy Belediyesi Enerjisini Güneşten Alacak.

Kadıköy Belediyesi, hazırladığı Enerji ve İklim Adaptasyonu Eylem Planı’na göre 2030 yılına kadar sera gazı salımlarını %40 düşürmeyi hedefliyor. Belediyeye ait bina ve alanlarda hazırlanacak yenilenebilir enerji projeleri ise bu hedefin %6’sına karşılık geliyor. Kadıköy Belediyesi’nin sera gazı azaltım hedefi 2024 yılı sonuna kadar kurum binalarında 1 megawatt yenilenebilir enerji yatırımı gerçekleştirerek 700 ton karbondioksit emisyonunun azaltılmasını sağlamak ve 2030 yılı sonuna kadar da bunu 2,5 megawata çıkarmak. 

Bu kapsamdaki çalışmaların ilki ise Evlendirme Dairesi’nde hayata geçecek. Binanın çatısına kurulacak güneş panelleriyle yapının enerji ihtiyacı güneşten karşılanacak. 2000 metrekarelik çatıya toplam 384 güneş paneli yerleştirerek binanın yıllık enerji ihtiyacının %40’ını güneşten almayı planlayan Kadıköy Belediyesi kurumsal karbon salımında 98,4 ton azaltım hedefliyor.

• Yeni Çevre Kirliliği Yönetmeliği Akkuyu Nükleer Santrali’ni Kapsamıyor.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı santral ve tesislerin neden olduğu kirli atıklara ilişkin yayınladığı “Kirletici Salım ve Taşıma Kaydı Yönetmeliği”nde askeri tesisler, Ar-Ge testi yapan tesisler ve Akkuyu Nükleer Santrali’ni muaf tuttu. 

Enerji, metal üretimi, maden, kimya, kağıt ve ahşap, hayvancılık, gıda, tekstil, tabaklama ve mezbaha tesislerinin tamamı yönetmelik kapsamına alınmışken nükleer tesisler kapsam dışında tutuldu. Bu tesisler çevrenin korunması ve kirliliğin azaltılması için salım ve taşım kaydının dışında tutulacak. 

• AB’nin “Ciddi Derecede Zehirli” Dediği Gıda Ürünleri Türkiye’de mi Satılıyor?

Avrupa Birliği’nin “ciddi derecede zehirli” olarak sınıflayıp Türkiye’ye geri gönderdiği sebze meyve miktarı artış gösteriyor. Gıda enflasyonuyla boğuşulan içinde bulunduğumuz süreçte, geri gelen bu gıdaların yönetmeliğe uygun imha edilip edilmediği ve edilmediyse iç pazarda tüketime sunulup sunulmadığına dair endişeler de giderek artıyor. TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Baki Remzi Suiçmez bu konudaki endişeleri gideren bir açıklama yapılmadığının da altını çiziyor. 

Avrupa Birliği Gıda ve Yemler için Hızlı Alarm Sistemi’ne (RASFF) göre Türkiye’den Avrupa’ya giden 190 ayrı parti meyve sebzede tarım zehri kalıntısı bulunmuş. 

• Madenlerin Atık Havuzları Patlıyor, Zehirlenen Yine Doğa ve İnsan Oluyor.

19 Kasım’da Giresun Şebinkarahisar’da maden ocaklarında kullanılan siyanür atıklarının depolandığı havuzlarda yaşanan patlama ile yakındaki akarsulara ve Kılıçkaya Barajı’na kimyasal atıklar karışmış, çevresel bir felaket yaşanmıştı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı işletmeyi faaliyetten men edip 12 milyon Türk Lirası para cezası uygulamıştı. 

Henüz Giresun’da yaşanan bu felaketin etkileri henüz tam tespit edilememişken bir maden havuzu çökesi haberi de Balıkesir Ayvalık’tan geldi. Ayvalık Karaayıt Köyü yakınlarında bulunan demir madenine ait atık dağı çöktü ve atık ağır metaller Madra Barajı’nı besleyen ve bölgenin sulama suyunu sağlayan dereye karıştı. Aynı maden alanında bu yıl başında yine bir depolama alanı çökmüş ve benzer bir felaket yaşanmıştı. 

Ayvalık’ta bulunan maden atıkları düzenli depolama tesisi ÇED Olumlu raporu alarak Çevresel Etki Değerlendirme’den muaf tutuluyor. 

Yaşanan bu maden felaketleri akıllara Türkiye’nin %60’ına verilen maden arama ve çıkarma ruhsatlarını getirerek daha fazla neyle karşılaşabileceğimiz konusunda tedirginliğe yol açıyor. 

• Türkiye’nin Yenilenebilir Enerji Kapasitesinin 2026’ya Kadar %53 Büyümesi Hedefleniyor.

Uluslararası Enerji Ajansı Yenilenebilir Enerji Piyasa Raporu’na göre büyük çaplı hidroelektrik santrallerinin devreye girmesi ve Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizması’ndan yararlanma tarihine yetiştirilmeye çalışılan yatırımların hızlanmasıyla Türkiye’de geçen yıl devreye giren yenilenebilir enerji kapasitesi 2019’daki kapasitenin iki katına çıktı. 

Raporda Türkiye’de 2021-2026 döneminde devreye giren yenilenebilir enerji kapasitesinin ise bugünkü seviyesine göre 26 gigavat artışla %53 büyüme göstereceği öngörülüyor.  Bu kapasitenin yaklaşık %80’inin güneş ve rüzgar enerjisinden sağlanması beklenirken, hidroelektrik yatırımlarındaki büyümenin ise yavaşlayacağı tahmin ediliyor. 

• Doğu Afrika’da Artan Kuraklık Yaban Hayatı da Vurdu.

Doğu Afrika’da yaşanan ciddi kuraklık nedeniyle zaten yetersiz olan su kaynakları tükendi, hem doğal ortamlarda hem de otlak hayvanlarda toplu ölümler yaşanıyor. 

BBC Türkçe’de yayınlanan görüntüler göre birkaç ay içinde 11 zürafa ölüsü bulunduğu, sürülerin %70’inin hayatını kaybettiği belirtiliyor. 

2011’de yaşanan, sayısız hayvanın ve 250 bin insanın hayatını kaybetmesine neden olan, Kenya ve Etiyopya’da kitlesel göçlere yol açan kuraklıktan bu yana görülen en kötü kuraklıkla yüzleşen Afrika’da 26 milyon insanın hayatının tehdit altında olduğu belirtiliyor. 

Bir milyar nüfusuyla dünya nüfusunun %15’ine sahiplik yapan Afrika, sera gazı salımları ve dolayısıyla iklim krizinin yalnızca %3’ünden sorumlu. Öte yandan, krizden en çok etkilenen ülkeler bu kıtada bulunuyor. 

• ABD Tarihinin En Büyük Hortum Felaketiyle Mücadele Ediyor.

10 Aralık Cuma günü başlayan ve ABD’nin belirli bölgelerini etkisi altına alan fırtına ve beraberindeki hortum en az 94 kişinin yaşamını yitirmesine sebep oldu. Kayıpların arama çalışmaları hâlâ devam ederken ölü sayısının 100’ü aşmasından korkuluyor. ABD yetkilileri ülke tarihinin en kötü hortum felaketinin yaşandığını belirtiyor. 

Yeşil Gazete‘ye açıklamalarda bulunan Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Araştırma Merkezi’nden Prof. Dr. Levent Kurnaz, bu tür şeylerin aslında her bölgede olabileceğini ancak bu kadar zarara neden olmasının iklim krizinden kaynaklanan bir şiddetlenme olduğunun altını çizdi. 

• Brüksel’de Sürdürülebilir Ulaşım 900 Euro Teşvik.

Belçika’nın başkenti Brüksel’de Başkent bölgesinde sürdürülebilir ulaşımı desteklemek, toplu taşımayı teşvik etmek ve şehrin hava kalitesini iyileştirmek amacıyla, Brüksel’de ikamet eden ve 2021 Nisan ayı sonrasında özel otomobillerinin plakasını iptal ettiren sakinler 900 euro’ya yakın teşvik priminden faydalanacaklar.

Yıllık gelire göre 500-900 euro arasında verilecek olan Hareketlilik Primi, şehirdeki toplu taşıma aboneliği, tren bileti, bisiklet satın alma, scooter kiralama gibi farklı ulaşım modlarında değerlendirilebilecek. 

• Belçika Parlamentosu Çevre Katliamını Suç Olarak Tanıyacak.

Belçika Parlamentosu çevresel zarar sebep olan davranışları çevre katliamı olarak tanımayı güçlü bir çoğunlukla kabul etti.

Bu kapsamda parlamentonun Belçika Hükümetinden talepleri

1. “uluslararası düzeyde çevre kıyımını (ecocide) kovuşturmak ve önlemek için en proaktif ülkelerin (bir ‘istekliler koalisyonu’) yer aldığı yeni bir uluslararası anlaşma başlatmak”; 

2. “Lahey Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Roma Statüsünde yeni çevre kıyımı suçunu da içerecek bir değişiklik önermek” (insanlığa karşı suçlarla aynı biçimde); ve

3. “Çevre kıyım suçunun Belçika ceza yasasına dahil edilmesine ilişkin yaklaşan uzman görüşü hakkında parlamentoya rapor vermek”.

Karar geçen ay dışişleri komitesi tarafından desteklendi ve şimdi bu haftaki genel kurul oylamasıyla onaylandı.  Teklifi sunan Samuel Cogolati çok heyecanlı ve bunu “gezegen için önemli bir gün” olarak nitelendiriyor.


YEŞİL SOHBETLER

Gıda İsrafına Dur Diyen Bir Girişim: Fazla Gıda

30.000 ton üzerinde gıdanın kurtarılmasını sağlayan Fazla Gıda ile gıda israfından, son uygulamaları FAZLA’dan konuştuk.

Bugün, gıda israfını önleyen bir teknoloji girişimi olan Fazla Gıda ile birlikteyiz. Öncelikle İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödülü’nü kazandınız, canı gönülden tebrik ederiz:)

Teşekkür ederiz. 🙂

1. Fazla Gıda nedir? Nasıl kuruldu? Ne yapar? Biraz anlatabilir misiniz?

Fazla Gıda; Dünya için etki odaklı işler yapılabileceğinin mümkün olduğunu göstermek ve Türkiye’deki gençlere bu alanda örnek olmak amacıyla 2016 yılında Olcay Silahlı ve Arda Eren tarafından kurulan, sunduğu bütüncül ve teknoloji tabanlı atık yönetim çözümleri ile iş ortaklarının gıda atığı kaynaklı karbon emisyon miktarını %50 oranında azaltmayı hedefleyen bir sosyal girişimdir. 

Bu hedef doğrultusunda, Fazla Gıda olarak Birleşmiş Milletler Çevre Koruma Ajansı tarafından oluşturulan Gıda Kazanımı Hiyerarşisi’ni kılavuz edinerek sunduğumuz atık yönetim sistemimizde yer alan “Kaynağında Azaltım” modülü ile iş ortaklarımıza gıda atığı oluşumunun önüne geçmek;  “İhtiyaç Sahiplerine Bağış”, “Hayvan Yemi” ve “Enerji Üretimi ve Kompostlama” modülleri ile de oluşan atığın en yüksek sosyal, çevresel ve finansal fayda ile geri kazanımı için çalışmaktayız.

Atık yönetimi alanında geliştirdiğimiz teknoloji tabanlı çözümler ile Dünya çapında Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı tarafından desteklenen 9 girişimden tek Türk ve gıda odaklı girişim olarak Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nden Açlığa Son, Sürdürülebilir Şehirler ve Topluluklar, Sorumlu Tüketim ve Üretim, İklim Eylemi ve Amaçlar için Ortaklıklar pusulasında çalışmalarımıza devam ediyoruz.

Kaynak: Fazla Gıda Web Sitesi

2. Türkiye’de gıda israfının boyutları hakkında biraz bilgi verebilir misiniz?

 Dünya genelinde üretilen gıdanın 3’te 1’i, Türkiye’de ise %40’ının israf edildiğini biliyoruz. Yapılan çalışmalar gösteriyor ki Türkiye’de, yalnızca evlerimizde; kişi başı yıllık 93 kilogram gıdayı israf ediyoruz ve bu veri ile Dünya’da israf konusunda ön sıralarda geliyoruz. Gıda israfının Türkiye için yıllık bilançosu 30 milyar doların üzerinde. 

Genel çerçeveden gıda israfının kırılımına baktığımızda %50’den fazlasının bireysel tüketiciye temas eden adımlarda gerçekleştiği de yine araştırmalar ile kanıtlanmış durumda. Bu da tüketici olarak bizlere alacağımız aksiyonlar ile gıda atığınının büyük kısmının önüne geçebileceğimizin mesajını veriyor.

3. Gıda Kurtarma Derneği ve gıda bankacılığından da biraz bahsedebilir misiniz?

Gıda bankacılığı en temelinde insan tüketimine uygun durumda olup çeşitli sebeplerle standart satış kanallarından çekilmiş ürünleri bulup ihtiyaç sahiplerine ulaştırmayı amaç edinmiş, kar amacı gütmeyen bir sistemdir.

Amerika ve Avrupa’daki birçok ülkede özellikle yerel yönetimler tarafından yaygın ve etkin şekilde kullanılan bu yöntem Fazla Gıda olarak yola çıktığımız dönemde Türkiye’de maalesef yaygınlaşmamıştı. Bu noktadan yola çıkarak Türkiye’de gıda kaybı ve israfı farkındalığını artırmak ve gıda bankacılığını yaygınlaştırmak amacıyla Gıda Kurtarma Derneği (GKTD) adını verdiğimiz sivil toplum kuruluşunu kurduk. Bugün geldiğimiz noktada GKTD tüm Türkiye’de onlarca yeni gıda bankası açılmasına ön ayak oldu, Boşa Harcama, Gıdanı Kurtar gibi ulusal kampanyalarla gıda israfıyla ilgili ciddi bir farkındalık yaratmayı başardı.

4. Etkinizi nasıl gözlemliyorsunuz, kurulduğunuzdan bu yana kaç ton atık gıda kurtardınız?

Kuruluşumuzdan bu yana geliştirdiğimiz partner ekosistemi ve sürdürdüğümüz operasyonlar ile Fazla Gıda ekibi olarak 30.000 ton üzerinde gıdanın kurtarılmasını sağladık. Bu sayede yalnızca son ürünün çöpe gitmesinin önüne geçmekle kalmayıp gıda üretiminde kullanılan kaynakların israfını da engellemiş oluyoruz. Kurtardığımız bu gıdalar ile 75.000 ton karbon emisyonunun da oluşumunu önledik. Gıda Kurtarma Derneği ile omuz omuza çalışarak her ay 1 milyon 100 binden fazla ihtiyaç sahibine ulaşılmasına da katkı sağlıyoruz ve etkimizi günden güne artırmaya devam ediyoruz. 

5. Hem marketler hem de markalar ortaklığınız var. Bu süreç nasıl işliyor, ortaklarınızla nasıl bir sistem üzerinden ilerliyorsunuz? Sizinle çalışmak isteyen işletmeler ne yapmalı? Bireysel olarak işbirliği yapılabiliyor mu?

Fazla Gıda olarak kendimizi beraber çalıştığımız firmaların atık yönetim departmanı olarak konumlandırıyoruz. Perakende firmaları, gıda üreticileri, distribütörler, hatta son dönemde sadece gıdayla da sınırlı kalmadığımız için teknoloji marketleri, e-ticaret siteleri, tekstil üreticileri gibi fazla ürünü olan onlarca farklı tipte firma ile çalışabiliyoruz. Beraber çalıştığımız iş ortaklarımızın ellerindeki fazla ürünlerini bizimle dijital altyapımız aracılığıyla paylaşması yeterli. Fazla Gıda olarak bu altyapı sayesinde iş ortaklarımızın fazla ürünlerini en yüksek ekonomik, çevresel ve sosyal fayda ile değerlendiriyoruz. Bizimle çalışmak isteyen firmaların fazlagida.com ya da fazla.com websitelerimizde yer alan iletişim bilgileri aracılığıyla bize bir mesaj atmaları ya da telefon etmeleri yeterli. 🙂

Bireysel olarak da yaklaşık 8 aydır piyasada olan FAZLA isimli uygulamamızı kullanarak gıda kurtarma hareketine katılabilir ve bu israfa dur diyebilirsiniz. 

6. Gelelim, yeni uygulamanız FAZLA’ya. Hangi motivasyonla yola çıktınız, sistem nasıl işliyor, biraz detay verebilir misiniz?

Gıda atığını önlemek için geliştirdiğimiz süreçlere tüketiciyi dahil etmek Fazla Gıda’nın kuruluşundan bu yana gerçekleştirmek istediğimiz adımlardan biriydi. Özellikle pandemi ile birlikte işletmeler öngörülemeyen bir döneme girerek üretim ve tedarik konularında çeşitli belirsizlikler ile karşılaşırken tüketici tarafında da alışveriş alışkanlıklarında değişimler gözlendi. Yasakların etkisiyle tüketiciler daha fazla alışveriş yapmaya başlarken işletmeler için satış tahmini yapmak giderek zorlaştı ve düzensiz trendler ile karşı karşıya kalındı.  Bu soruna çözüm geliştirmek adına sektör bilgimiz ve teknoloji anlamındaki yetkinliğimiz ile çalışmalarımızı hızlandırarak FAZLA uygulamasını işletmeler ve tüketiciler ile buluşturduk. FAZLA uygulaması işletmelerin; gün içinde ürettikleri fakat çeşitli sebepler ile satışa dönüştüremedikleri, Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi ya da Son Tüketim Tarihi yaklaşan, elde kalma riski bulunan fakat taze ve bütünlüğünü koruyan yiyecek ve içeceklerini en az %50 indirimli şekilde tüketici ile buluşturmasını sağlıyor. Aslında akşam pazarı gibi düşünebiliriz. Manav, market, pastane, kafe ve restoran gibi işletmeler raflarında kalan ürünlerini sürpriz kutularda bir araya getiriyor ve tüketicinin işletmeye gelip alması için bir saat aralığı belirliyor. Uygulama üzerinden sürpriz kutuları inceleyen müşteri dilediği kutuyu önden satın alarak gel-al saati geldiğinde işletmeye gidip her seferinde yeni bir lezzet ile dolu sürpriz kutusunu alıyor ve geriye sadece uygun fiyata lezzetli ürünler yemenin ve bunu yaparken de Dünya’yı kurtarıyor olmanın keyfini yaşamak kalıyor.

Dünya için #fazlaiyi bir şeyler yapmak ve uygulamayı indirmek isteyen okurlar için de kolayca bulabilmeleri adına linki buraya bıraktık 🙂

7. Ve son olarak, evlerimizde gıda israfının önüne geçmek için neler yapabiliriz? Birkaç ipucu verebilir misiniz?

Yaşadığımız coğrafya sebebiyle bereket ve israf bizler için küçük yaşlardan beri aşina olduğumuz kavramlar. Birçoğumuzun evinde bir tabak fazla pişen yemeği komşusuna götürme, dünden kalan ekmeği çorbaya doğrama, ekşimeye başlayan yoğurttan ayran yapma hikayeleri vardır çocukluğundan kalma. Aslında öncelikle yapmamız gereken geldiğimiz o noktayı, özümüzü hatırlamak. Bu adım ile birlikte ihtiyacımız kadar almaya, aldığımızı doğru şekilde saklamaya, fazlasını eş dost ile paylaşmaya ve paylaşamadığımızı doğru şekilde değerlendirmeye başlayacağımıza inanıyoruz. 

Bu noktada yol gösterici olmak ve farkındalığı güçlendirmek adına gıdaların saklama yöntemlerinden sıfır atık mutfak kültürüne birçok bilgilendirici içeriği de @instafazla instagram hesabımız üzerinden paylaşarak bireysel tüketicilere ilham olmak adına çalışmalarımıza devam ediyoruz.


YEŞİL KÜTÜPHANE

Atıksız Yaşam Denince Akla…

Atıksız yaşama geçiş bambu diş fırçası almak, balmumu kumaş kullanmak gibi görünse de aslında yaşam tarzınızı değiştiriyorsunuz. Ceren tüm bu bütüncül dönüşümü sağlayacak değişimleri adım adım anlatmadan önce çok yerinde uyarılarda bulunuyor.

Nil Ormanlı Balpınar

Atıksız yaşam, sadece atıklarla ya da plastiklerle ilgili değil, gezegen üzerindeki tüm etkimizi azaltmakla ilgili bir yaşam tarzı.

Atıksız yaşam ile ilgilenmeye başladığımdan beri hep bunu söyler, daha bütüncül düşünmeye çalışır, gündelik hayatımı buna göre şekillendirmeye çalışırım.

Peki bir yetişkin olarak ben nasıl bu bakış açısını hayatıma adapte ederim diye soracak olursanız size hemen Ceren’in Atıksız Yaşam – Değerlerini Yaşamın Yolu kitabını önermek isterim.

Yazılışından baskı sürecine Ceren’in yanında olduğum için bu kitaba ne kadar emek verdiğini, ne kadar samimi bir şekilde yazdığı biliyorum. Bir tık taraflı olursam da affola:)

Atıksız yaşama geçiş bambu diş fırçası almak, balmumu kumaş kullanmak gibi görünse de aslında yaşam tarzınızı değiştiriyorsunuz. Ceren tüm bu bütüncül dönüşümü sağlayacak değişimleri adım adım anlatmadan önce çok yerinde bir uyarıda bulunuyor: Acele etmeyin, paniklemeyin, ilk zorlukta pes etmeyin, kendinize acımasız davranmayın. Kendinizi başkalarıyla kıyaslamayın ve evdeki plastikleri bir anda çöpe atmayın:)

Ardından tüm değişimleri neden yapmamız gerektiğine, yani meselenin özüne değinerek avcı-toplayıcı toplumlardan günümüze geleni kadarki süreçteki gezegenin değişimini hem verilerle destekleyerek hem de samimi bir üslupla anlatıyor. Son yıllardaki çıkan evsel atık miktarlarını, tükettiğimiz/kirlettiğimiz suları, saldığımız sera gazı emisyonlarını, plastik kirliliğini, gezegeni her sene nasıl da fütursuzca tükettiğimize dair gerçekleri çekinmeden yüzümüze vursa da hemen ardından bizi çözümsüz bırakmıyor ve dört adımda atıksız yaşama nasıl geçeceğimizi detaylı bir şekilde anlatıyor.

1. Tüketimi azalt (sadeleş, kendini tanı, ikinci el, takas)
2. Yeniden kullan (tamir, ileri dönüşüm)
3. Ayrıştır (geri dönüşüm ve kompost)
4. Sorumluk al ve yüksek sesle konuş (talep et, eyleme geç, örnek ol)

Tüm bu adımları, hem kendi hayatından örneklerle hem de uygulaması ütopik olmayan önerilerle destekliyor, bireysel dönüşümün aslında ilk başta düşünülen kadar da zor olmadığını, aksine biraz çabayla mümkün olduğunu gösteriyor. 

Kitabı aslına iki bölüm olarak düşünebiliriz: İlk bölümde kendi ileri dönüşüm örneklerinden tutun da (biz kendisine aramızda DIY queen deriz:)) evde atık yönetimine ve kompost çeşitlerine birçok konuya detaylı bir şekilde değiniyor.

Atıksız Tercihler bölümünde ise alışveriş tercihlerimizde, mutfak ve gıda tüketiminde gezegen üzerindeki etkimizi nasıl azaltacağımızı anlatıyor, balkon bahçeciliğine dair ipuçları veriyor, kendi kullandığı zehirsiz deterjan tariflerini bizlerle paylaşıyor, temizlik yaparken nasıl elektrik ve su tasarrufu yapabileceğimizi gösteriyor. Atık çıkarmadan kişisel bakımımızı nasıl yapabileceğimizi anlatırken bunları yine evde kolaylıkla yapabileceğimiz tariflerle destekliyor. Bunların yanı sıra atıksız ofis, atıksız evcil hayvan bakımı, atıksız çocuk yetiştirmeye dair ipuçları paylaşırken ev dışında da (dışarıda yemek yeme, tatil, yolculuk) atıklarımızı azaltmaya yönelik önerilerde bulunuyor.

Atıksız Yaşamın Geleceği başlıklı bölümde ise nasıl sorumluluk alabileceğimizden, talep etmenin, topluluk oluşturmanın ne kadar önemli olduğundan bahsediyor ve okurları atıksız yaşam temsilcisi olmaya davet ediyor.

Kitabın sonunda ise doğa takvimi ve mevsimsel beslenme rehberi var.

Yani gördüğünüz gibi atıksız yaşama dair ne arıyorsanız, nereden başlayacağını bilemiyor, elinizin altında bir kaynak olsun, arada açıp açıp bakın istiyorsanız Ceren bu kitabı tam da sizler için yazdı. 

Okurun bol, yolun yeşillerle dolsun canım arkadaşım…


GREENVIBES PODCAST

Greenvibes Podcast: Ekolojik ve atıksız yaşama dair meramlarımızı anlattığımız, deneyimlerini aktardığımız podcast serimiz artık sizlerle. Eğer siz de bu ekolojik yaşam yolculuğunda kendine bir “eko-yaren” arıyorsan biz bir mikrofon uzağındayız.  Doğa dostunuz, Greenvibe’ınız bol olsun.

Bu bölümümüzde ofislerimizde daha az atık çıkararak veya gezegene daha az etki bırakarak nasıl çalışabileceğimizden, hangi adımları izlememiz gerektiğinden ve kullanabileceğimiz doğa dostu alternatif ürünlerden bahsettik.

Spotify:

Apple Podcast’e ise buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.


BİR İMZA DA SEN AT

Change.org’daki iklim ve ekoloji ile ilgili imza kampanyalarını senin için derledik. Bir imzadan ne olur deme, çok güzel şeyler oluyor bile.

  • İklim Acil Durumu İlan Edilsin

https://chng.it/H7NYwh8XWz

  • Adana’da Bir Kömürlü Termik Santral Daha İstemiyoruz.

https://chng.it/xMwv9v2tDK

  • Plastiksiz Kargo İstiyoruz.

https://www.change.org/p/plastiksiz-kargo-istiyoruz

  • İklim Krizi Müfredata Eklensin.

https://chng.it/ynd5GGWgrR

  • Avcılık Tamamen Yasaklansın.

https://chng.it/8rzM94DqDb

  • İkizköy Akbelen Ormanının Kömür Madeni için Kesilmesini Durdurulsun.

https://chng.it/n7wf447r2X

  • Tek Kullanımlık Plastikler Yasaklansın.

https://chng.it/2BXKG5G8bP

  • Yeşiller Partisi’nin Kuruluşu Engellenmesin.

https://chng.it/HqMZd2ZmCY


BİZİ TAKİP EDİN 🌿

• Bu ve benzeri sürdürülebilir, ekolojik ve atıksız yaşam ipuçları ve haberlerine güncel bir şekilde ulaşmak için Greenvibes’ıNil’i ve Ceren’i Instagram üzerinden takip edebilirsiniz.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

WordPress.com’da bir web sitesi veya blog oluşturun

%d blogcu bunu beğendi: